Epilepsi yani sara hastalığı dünyada 50 milyondan fazla kişide görülmektedir. Epilepsi hem bu kadar yaygın bir hastalık olduğu hem de kişilerin iş ve sosyal hayatlarındaki etkilerinin çok fazla olması sebebiyle bu hastalığın mekanizmasına etki edecek, nöbet geçirmeyi engelleyecek birçok ilaç üretilmiştir.
Peki, ilaç tedavisinin yanı sıra epilepsi hastaları normal yaşamlarında nelere dikkat etmeliler? İşte, bugün sizlerle çocuktan yaşlıya her epilepsi hastasının uyması gereken altın kurallar diyebileceğimiz prensiplerden bahsetmek istiyorum.
İlk bahsetmek istediğim önemli konu başlığı UYKU. Uykusuz kalmak ve uykunun ani olarak bölünmesinin bilimsel olarak nöbet sıklığını arttırdığı kanıtlanmıştır. Hatta bu sebeple bazı hastalar özellikle gece uykusuz kalması tembihlenerek EEG tetkikine çağırılır. Buradaki amaç epilepsiyi tetikleyip anormal dalgaları EEG’de daha kolayca yakalayabilmektir. Bizler de epilepsi hastalarımızın düzenli uyku uyumalarını özellikle öneririz. Çalışan hastalarımızın mümkün oldukça gece vardiyası görevinde olmamalarını tercih ederiz. Eğer ki gece vardiyasında çalışmak mecburiyetindeler ise de vardiya şifti yapmamalarını yani geceyse hep gece devam etmelerini mümkün oldukça belirli düzenli saatlerde uyumalarını öneriyoruz.
Epilepsi hastalarımızda İLAÇ KULLANIMI prensiplerini konuşmak gerekirse epilepsi ilaçları genelde en az günde 2 kez yani 12şer saat ile kullanılmaktadır. İlaç saatlerini aksatmamak için bazı hastalarımızın sabah ilaç saatini kaçırmamak için uyandırılması ya da uykusu gelse bile akşam ilacının saatini beklemesi şeklinde uygulamalara şahit oluyoruz. Bu tip bir ilaç kullanımı nöbet geçirme riskini daha da arttırabilir. Epilepsi ilaçları sabah akşam şeklinde günde 2 kez kullanıldığında elbette ki ideal olan aralarında 12 saat bulunmasıdır. Fakat bu ilaçlar antibiyotik gibi kullanılmasına gerek olmayan ilaçlardır. Birkaç saat erken ya da geç kullanılabilirler. Örneğin sabah 9 akşam 9 şeklinde ilaç planlaması yapan bir kişi gece geç yatıp sabah daha uyanmamışsa, sabah ilaç vakti geldiği için uyandırılması gerekmez, uyandığında birkaç saat sonra da ilacını alabilir. Yine aynı şekilde uykusu gelmiş bir insanın akşam ilacı vaktini beklemesine gerek yoktur biraz daha erken ilacını içip yatabilir. Yine ilaç kullanımını unutan hasta gün içinde ilaç atladığını fark ettiği an o eksik dozu almalı, sonraki dozu yine normal vaktinde almalıdır.
Epilepsi hastalarımızın biz hekimlere sıkça sordukları başka bir konu ise BESLENMEdir. Burada özellikle altını çizmek istediğim nokta ne yemeleri ya da ne yememelerinden ziyade asla aç kalmamaları gerektiğidir, çünkü düşük kan şekeri nöbet geçirmeyi kolaylaştırır. Öğün atlanmamalıdır bu sebeple uzun saatler aç kalmayı gerektirdiği için de oruç tutmak epilepsi hastaları için yüksek risk içerir. Kan şekerinin düzenli olması için yüksek glisemik indekse sahip gıdalar (karbonhidrattan zengin) beslenmeden uzak durulmalıdır. Yapılan çalışmalar göstermişti ki B6, B12 C vitamini ve omega 3’ten zengin beslenme nöbet kontrolüne olumlu katkı sağlamaktadır. Günlük çay, kahve ve kola tüketiminde kafein miktarı açısından hiçbir sıkıntı yoktur. Sadece bu içecekler sebebiyle kişi gece uykusuzluk yaşıyorsa az önce bahsettiğim gibi uyku düzenini bozmaması için bu içecekler sınırlandırılabilir. Yüksek kafein içeren enerji içecekleri konusunda nöbetleri tetikleyebildiğine dair çalışmalar mevcuttur. Yine greyfurt ve nar tüketimi bu gıdaların ilaç metabolizması üzerine etkileri nedeniyle dikkatle kullanılmalıdır.
Çok merak edilen bir başka konu ALKOL tüketimidir. Alkolün özellikle yüksek oranlarda kullanıldığında nöbet eşiğini düşürdüğü bilinmektedir. Bu yüzden mümkün oldukça alkol kullanımı sınırlandırılmalıdır.
Epilepsi hastaları ilaç tedavisi dışında altın kuralarına göre hayatlarını düzenlerse nöbet riskleri azalacaktır. Tüm hastalarımıza ve yakınlarına sağlıklı günler dilerim.